ERKEK-KADIN-AİLE...

Forum Etki

Administrator
Yönetici
Katılım
29 Ağu 2021
Mesajlar
1,552,688
Tepki
0
Puan
36
Naçizane fikrimce böylesi çürümüş, kokmuş hatta handiyse ölmüş bir dünyada bir erkeğin yegâne sığınağı bir kadın, bir kadının yegâne sığınağı bir erkektir, yani hülasa; aile mutluluğun adresidir. Eğer kendi özgür iradenle, bilinçli, şuurlu bir şekilde bir aile kurmuşsan ve o ailede ihanet yoksa, o vakit o aileyi behemehal yaşatmak zorundasın. Bu yüzden bir kadını ailesi kılmış bir erkek yine bir erkeği ailesi kılmış bir kadın birbirlerine sahip çıkmalıdırlar hem de ölümüne. Zira ikisi de birbirini emanetleri olarak kabul etmişlerdir. Özellikle de erkek güçlü taraf olduğu için bu konuda daha hassas davranmalıdır. Ailesi kıldığı kadını her şeyden öne koymalıdır, onu asla ve kata üzmemeli, onun sevinciyle sevinmeli, mutluluğunu görünce gönlünde güller açmalıdır. Emaneti bildiği kadını bu dünyada güldürmek, mutlu etmek, ona acılar yaşatmamak, onunla birlikte üzülmek, onun acılarını ve sevinçlerini paylaşmak, onun kuş misali yüreğini örselememek adına elinden ne geliyorsa yapmalıdır. Erkek, aldığı kadına sahip çıkmalıdır, behemehâl sahip çıkmalıdır. Bu, kadını küçültücü ya da aciz gösterici bir bakış açısı değildir, sadece ama sadece katı bir gerçekliktir. Sahip çıkamayacağı, mutlu edemeyeceği, güldüremeyeceği kadını da almamalıdır. Kadınlar biraz duygusaldır, erkekler biraz akılcıdır, bu yüzden kadınlar biraz daha hassastır, öyleyse kadının bu hususiyeti dikkate alınarak hareket etmesi erkeğin üzerinde ödevdir ve bu ödevini yüksünmeden yapmalıdır. Çünkü bir kadın ömrünü vermektedir erkeğine. Ve unutulmamalıdır ki; kadın medeniyettir, insanlığın varlık sebebidir ve sonuç olan hiçbir şey, sebebine ihanet etmemelidir. Aileyi kurmak kolaydır, zor olan onu yaşatmaktır ve onu yaşatan, yaşamayı hak edendir.
Kaynak :
 
Üst